“Bir sigara kağıdını şu masaya koy, üstüne bir taş bırak, kapıları kapa ve git! Üç yüz sene sonra gel, yerinde bulursun. belki sararmış, belki buruşmuş, fakat yine o. Bir sigara kağıdı kadar yaşayamıyoruz. kefenimizden evvel çürüyoruz. Duyuyorum! toprak altında milyonlarca kurdun, çıtır çıtır dut yapraklarını yiyen milyonlarca ipek böceği gibi, milyonlarca ölüyü yediğini duyuyorum.
Ölüler! Korkunç bir saklambacın korkunç oyuncuları. kurtarın beni ebedilikten! öldüm sizi araya araya.. kurtarın beni düşünmekten!”
”Bir bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu? Benim de beynimden, kan akıyor. Ben düşünmüyorum beynim kaynıyor. Görüyorum, gözlerimi yumunca görüyorum. Beynimin etten yuvarlağı içinde her düşünce bir damla siyah kan gibi yuvarlanıyor. Ben istemiyorum fakat hiç bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu?”
Necip Fazıl Kısakürek
No comments:
Post a Comment