Deriche's Edge Detector : Advanced Image Processing

The approach is to approximate the Gaussian filters by recursive filters, which effectively allows  the filtering to be done with a fixed  number of coefficients regardless of the standard deviation of the Gaussian.

This has been done by Prof. Deriche using  a sum of one causal and one anti-causal filter. 


The Gaussian filter is very compute-intensive, as the number of operations per output pixel grows proportionally with .

 However, the IIR Gaussian filter and its derivatives recursively solve a difference equation which is independent of, so the number of operations per output pixel are fixed and not related to . 

The IIR equation is:

The IIR Gaussian filter processes each pixel horizontally and vertically. It is a separable filter; that means the filter can be applied in any order, i.e., horizontally first or vertically first.

So the implementation constitutes from 2 phase . It is possible to transpose the matrix and provide twice execution only horizontal or only vertical manner. But Currently i got an error of ‘use permutation instead of transpose’ . Then I implemented the both horizontal and vertical manner.

Prof. Deriche uses Infinite impulse response filter form; 

The filter optimizes the Canny criteria. As is evident from the preceding formula, the most effective filter is obtained when the value of omega approaches 0. Such filter then uses  the formula:

Some useful informations :

Coefficients : 

    

Formula  for first derivative ;

It’s just the difference between subsequent values and measures the rate of change of  the function.

ex: 

The formula for the 2nd derivative;

Simply takes into account the values both before and after the current value. 

 ex: 

The formula for the Laplace;

   

where 1st partial derivative  in x direction is defined as ; 

where 1st partial derivative  in y direction is defined as ; 

Gradient of an image is defined as ; 

CODE:

First Stage [Horizontal];

Second Stage [Vertical];

Fight for Environment : Holding Their Ground Against Oil & Gas Pipelines

Kanada'dan bir ornek paylasmak istedim. Hikaye biraz benzer, biraz farkli. Yore halki aborjonler. Yani orada 100 yillardir yasiyorlar ve Canada hukukunda, aborjinlerin topraklarindaki projeler icin onlarin da ayni fikirde olmasi gerekiyor.(Keza Amerikada da ev yaparken projeni komsularina onaylatmadigin taktirde ev yapamiyorsun). Tartisma cok acik, hukumet yer altindan gaz ve petrol borulari dosemek istiyor. Buyuk capli proje. Fakat bolge sakinlerinin onayi yok. Cunku onlarin temel gecim kaynagi somonlar ve yaban mersinleri, dogadan ilac uretiyorlar ve 100 yillardir yasadiklari yeri korumak istiyorlar, cunku eger boru hatti gecerse, o bolum ellerinden alinmis olacak, balik populasyonu ve cevre de etkilenecek. Benim dikkat cektigim nokta nasil iletisim kurduklari. Elbette ki insanlar arasinda en ufak bir siddet, olumsuz davranis yasaklanmis. Yasalarla da detayli bicimde tanimlanmis. Ceza belli. Dolayisiyla polis asla siddete yeltenmedigi gibi, yore sakinleri de polise karsi kontrollu davranis sergilenmesi konusunda birbirlerini bilinclendiriyor, yasalarda ne sekilde tanimlandigini birbirlerine hatirlatiyorlar. Polis ile iletisim mukemmel, iki tarafta yasalar cercevesinde birbirini uyariyor. Polisin yaptigi daha cok surekli bolgeye girip rutin kontollerde bulunmak.Halk, polise, malum sirketin calisanlarini getirmelerinden suphelendiklerini soyluyorlar ve polis de isini bitirip geri donuyor. Sirket yetkilileri surekli gelip ayni soruyu soruyor, baslamak istiyoruz. Helikopterle gelen sirket yetkililerini goruyorlar, yasa geregi ayrilmalarini soyluyorlar, sirket dönüyor. Sonrasinda , sirketin proje lideri ayagiyla gelip konusmak istiyor. Lider bolge sakinlerine, projede calisarak gelir elde edecebileceklerini soyluyor ve bolgeye girmek istediklerinden bahsediyorlar(Tutun ve su ikrami var), istemiyoruz deniyor donuyorlar. Son durum sirket alternatif bolgeyi projelendirmeyi reddediyor ve yerlilerin yasadigi bolgeye dogru boru hatlarini dosuyor. 2030 a bitme tarihi verilmis. Sonucu ne olur bilemiyorum. Fakat dikkat cekilmesi gereken nokta , hukuk herseyin uzerinde ve hukuk sistemleri insan temelli. Ekonomik gelisim her devletin arzusu, fakat insanlarin varligini tehtit etmemek, onlarin kultur ve yasam alanlarini kucaklamak da gorevi. Sorunlarla ve aksakliklarla basa cikma yontemi bence bir toplumun oldugu kadar bir devletin de karakteridir.

Dunden bugune #Cerattepe (Au-Cu) projesinin resmi kaynaklar ve riskler esliginde analizi

Asagida resmi kaynaklari referans alarak durumun ciddiyetinden 11 buyuk risk esliginde bahsettim. Faydali bilgiler mevcut. Bugun icinde, projenin yabanci sirket ihalesi donemindeki kapsam ve calismalarini yabanci dokumanlari kullanarak yayinlamayi dusunuyorum.

2002 TBMM Maden Arastirmalari Raporu & CED Raporu referansli TMMOB CERATTEPE Aralık 2014 Raporu .

Soru 1: Maden alaninin konumu neresidir ?

Cevap 1: Üretilmesi planlanan Altın ve Bakır Madeni İşletmesi, Karadeniz Bölgesi’nde Artvin ili, Merkez ilçesinin sınırları içerisinde, Cerattepe mevkiinde yer almaktadır. Maden, Artvin şehir merkezinin kuş uçuşu yaklaşık olarak 4 km güneybatısında yer almaktadır. Proje sahası 1.700 m yükseklikte bir zirvede vedik eğimlerin, kısa mesafelerde aşırı yükseklik değişikliklerinin bulunduğu çok engebeli bir topografya içinde bulunmaktadır.

Soru 2: Siyanur yontemiyle altin nasil cikarilir ? 

Cevap 2: Ilk fotograf,TBMM raporunda bahsedilmis yontemi anlatiyor. https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem21/yil01/maden.pdf

Soru 3: O gunden bu gune altin arama ve cikarma teknikleri nasil degisti? 

Cevap 3: Hic bir degisiklik yok. Tek method siyanurle cikarmak. 2002 de bahsedildigi gibi siyanurle karistirilmis toprak atik barajlarinda toplanacak.

Soru 4: Bu yontemi riski varmi? 

Cevap 4: Atik camurun siyanurden ayrilmasi mumkun degil. Siyanurun atik barajlarinda biriken atik topragin yuzeyinden, kuru havada buharlasmasi bekleniyor. Siyanur solunmasi durumunda, dokunumlasi ve icilmesi durumunda olumcul derecede zehirleyici, suya karistigi halde tum canlilar icin oldurucu.

Soru 5: Artvin ikliminde kuru hava etkili midir?

Cevap 5: Artvin'in iklimi Karadeniz iklimi dir. Kıyı kesimlerinde ılık ve yağışlı iklim tipi egemendir. Artvin merkezinin de ılık ve yağışlı bir iklim tipi vardır. İlin yüksek kesimleri diğer Karadeniz bölgesi illerinde de olduğu gibi kışları kar yağışlıdır.

Soru 6: Artvin icin riskler neler nelerdir.

Cevap 6:

       Risk 1: Ikinci resimde gorulecegi gibi cok yakininda deriner baraji asagidaki miktarlarda su kapasitesine ve su akim miktarina sahiptir.

Bunun disinda yer alti sulari yogun olarak mevcuttur. Bu nedenle Coruh, dunyada debisi en fazla degisen nehirler arasindadir.(Baraj insaatinin baslangic asamasinda, yer alti sularinin da etkisiyle hizlica biriken suyun baraj govdesini patlattigi bilinmektedir.) Ozellikle Kafkasor bolgesindeki sondajda muazzam derecede su cikmistir. Ucuncu resimde bolgenin su haritasi gorulmekte ve coruh ile birlesmekte.

Yağış Alanı:18.389 km²
Yıllık Ortalama Akım:4,84 milyar m³
Depolanan su: 1 milyar 970 milyon m³

Ozet olarak, gerek yagisli iklimi, gerek yer alti su kaynaklari, gerek kar yagis orani ve yuksek nehir debisi ile. Topraga karisan siyanurun buharlasmasi ihtimali zayif olmakla birlikte, baraj ve dogal kaynak sularina karisarak, cok yuksek oranda suyu kirletmesi kuvvetle muhtemeldir.http://www.ttb.org.tr/STED/sted0903/siyanur.pdf

    Risk 2 : Maden alani hakim tepe konumundadir. TMMOB nin maden muhendisleri birligince de bahsedildigi gibi.http://www.tmmob.org.tr/sites/default/files/cerattepe.pdf
Egim %90 olan bir tepedir. Heyelan riski yuksektir. Agaclarin kesilmesi toprak kaymasini kolaylastiracaktir.Cunku, toprak tipi orman topragi olup, toprak derinliği ise 50-20 cm arasındadır. Sahanın en önemli problemleri eğim ve erozyon zararı ile toprak yetersizliğidir.
Patlatma islemleriyle yer altindan tonlarca toprak cikarilacagindan heyelan ve kayma riski cok yuksektir.

    Risk 3: Cok yuksek oranda agac kesimi.
Buna göre; izin istenilen 31,8 hektar alanın tamamı orman
sayılan alanlar üzerindedir. Söz konusu projenin tamamına
yakını orman arazisi niteliğindedir. Yeraltı üretim yöntemiyle üretim
projesine göre yeraltı maden işletmesi nedeniyle 50.300 adet ağaç kesilecektir. Yapilan aciklamalara gore 70 hektarcik alana cikmis bu defa izin bolgesi,artik 5.000 agac yalanina inanlari allah affetsin. Ayrica Kefi minerals den yapilan lisans satisi 243 km2 yi yani 24.300 hektarlik alani kapsamaktadir.

   Risk 4 : 600 metre mesafede uluslar arasi koruma listesinde ki milli park bulunmaktadir. Bu milli parkin gerek essiz bir flora gerek se vahsi hayat barindirdigi unutulmamalidir.Bolgedeki canli cesitliligini dogrudan tehtit edecektir. 

   Risk 5: Siyanurun tedarik veya boru aktarim asamasinda sacilmasi.
Bergamada atin madeni siyanur kazasi uzerine cekilen videoyu izlemenizi tavsiye ederim. https://www.youtube.com/watch?v=Fsr0klnUXvs Raporda madenin son teknoloji ile donatildigi yalani mevcut olmasina ragmen duyduklariniz sasirtacak.
Borulardan birinin patlamasi sebebi ile siyanur dereye akmis, sirket ‪#‎Eti‬Holding yetkililerinin gizlice dere yatagini temizleme calismalari yapilmis. Sonrasinda bu olayi kesinlikle kabullenmeyip sahte rapor urettikleri biliniyor. Derenin kucuklugu ile ucuz atlatmislar. Oysa Artvinde benzer bir durumda siyanurun topraga ve yuksek oranda suya cok kolay karismasi sozkonusu. Karistigi durumda ise topragi temizlemek imkansiz. 

   Risk6 : Sonradan agac dikecekleri iddasi,
Bergamada altin madeninin atik toplama barajlarinin ustunde zeytin agaci ekimi yapilmistir. TBMM nin raporunda siyanurun toprak gubresi oldugu , son teknoloji ile temizlendigi belirtilmis. Fakat komik olan bolgeye ekilen agaclar 15 yil sonra bile,1 yasinda gibi gorunup verimsiz kalmis. Ayrica kuruyan agaclarin yerine sokum dikim yapmalarina duzenli olarak bakilmasina ragmen. Yani dogada bulunan cok az miktarda siyanurun azotla birlesip gubre gorevi gormesini bizim bakanlik cok yanlis anlamis. Resim5 ten okuyabilirsiniz.

  Risk 7: Kanser vakalarinin gorulme sikligi
Bergama videosunu izleyecek olursaniz gorusulen kisilerin neredeyse tum yakinlari kanserden olmeye baslamistir, daha once koyde hic kanser vakasina raslatmasina ragmen.
Hatirlatmak gerekirse , Bergama Altin madeni, hukuksuz bir sekilde calistirilmaya baslanmis. 20 yillik mucadeleye ragmen donemin basbakani Mesut yilmaz ve kabinesi mahkeme kararini Artvinde oldugu gibi gibi yok saymistir. Bergama halki, Avrupa Insan Haklari Mahkemesine dava acan halk 3 yillik surecten sonra ciddi bir tazminatla birlikte davayi kazanmistir. Fakat ne yazik ki doganin yikimi baki kalmis.

  Risk 8: Madenden cikarilip atik haline getirilecek tum toprak atik barajlarina doldurulacak, madenin icinetamamen dolduracak sekilde puskurtme beton dokulecektir. Kaynak sularinin seviyelerinin dusmesine sebep olacaktir. Ayrica Bergamadan gelen yorumlar, maden sirketinin bir sure sonra cekip gitmesi, maliyetli oldugundan topragi tasimamasindan ve tahribati takip etmemesinden bahsedilmis.Ayrica uzaydan bile gorulebilecek bir derinlikte exra bir atik baraji icin cok derin cukur kazilip, deniz seviyesinden 150 metre altina inilmis. Son resimde 15 yil once dikilen zeytin agaclarini goruyorsunuz. 

  Risk 9 : Maden alani sehir merkezine kus ucusu 4km mesafede ve yuksek pozisyondadir.

  Risk 10: Bolgedeki tek “Artvin Kafkasör Turizmi Koruma ve Geliştirme Bölgesi olan, kafkasor yaylasi ve kayak merkezi islevini tamamen yitirecektir. Ki bugun kayak merkezinin fonksiyonu yasal olarak iptal edildi. Bolgede karakteristik korunmasi gereken agaclar mevcut.

  Risk 11: Ikinci bir SOMA Faciasi

ARTVININ USTU ALTIN'DAN DEGERLIDIR!
TURKIYENIN SIYANUR COPLUGU OLMAYACAK!

‪#‎Cerattepe‬ ‪#‎ArtvindeMadeneHayir‬ ‪#‎TBMM‬ ‪#‎TMMOB‬ ‪#‎CerattepeDireniyor‬ #CengizHolding

Artvinin ustu Altin'dan daha degerli...

#Cerattepe Artvinde altin madeni istemiyoruz!!!  

Biraz arastirdim gecmisini haliyle. 2008 den once iki yabanci sirkete ihale verilmis. 2008 de yarginin iptal kararinin ardindan proje KEFI Minarals adindaki baska bir yabanci sirkete geciyor. Adamlar 2011 de 254km2 yi kapsayan 15 maden arama lisansini Kackar Madencilik San. Tic. ya satiyor. Isin ilginc tarafi su madde,  

• 1% Net Smelter Royalty on all future mineral production from the licences '  

demek isteniyor ki bu lisanslardan gelecekte elde edilecek 'Net' gelirin %1 ini bu yabanci sirket parmagini oynatmadan cebe indirecek. 

Ispati da burada. http://www.kefi-minerals.com/files/announcements/sale_of_artvin_project_kefi_minerals.pdf

Tabi insanin aklina su sorular geliyor. 2008 de iptal edilmis proje icin 2011 de lisans satislari felan devam ediyor. Hatta 2015 tarihli arama guncellemesi bile yaninlamislar. Yani yarginin iptal etmesi onlarin faaliyetlerini engellemiyor. Aci tarafi, yarin birgun olur da katakulli ile bilirkisi raporlari degistirilir, dogaya bir etkisi yok denir, birsuru sahte rapor uretilir, yargi etkisiz hale getirilir de altin madenine baslanirsa, toplam uretim net geliri kolunu bile kadirmayan yabanci bir sirkete gidecek. -ki Ergene nehri gibi siyah akan bir nehre her yil temiz raporu cikarilan bir ulkede siyanur e zararsiz hatta faydali bile denir , beklerim.- Yani okudukca afakanlar basiyor. Maden arama konusunda sen son yetkili konumundaki bilmem Turkiye madencilikteki sorumsuzlugunu , basarisizligini is bilmezligini #Soma ile kanitladi.  

Hicbir akilli vatandas ulkesinde ikinci bir Brezilya Maden faciasina izin vermez. http://www.rsc.org/chemistryworld/2015/11/brazil-mine-disaster-dam-collapse

Cunku bu topraklarda su baska hicbir yerde bulamayacaginiz kadar temiz ve el degmemistir.Pardon, yani HESlerden once oyledi. Isin uzucu tarafi yore halki inanilmaz derecede dogaya saygili ve duyarli iken , boyle projelerin bir sekilde hayata gecirilmeye calisilmasi. En ufak bir metal yada siyanur sizintisinda artik, HES borularinizin uzandigi Barajlarda biriken inanillaz miktardaki su bir cirpida toxic olur.Olum sacar. Iki tane milli parkin bulundugundan, uluslar arasi koruma bolgesi oldugundan , sayisiz endemik(dunyada baska yerde bulunmayan) bitki ve yabanil hayvan bulundurdugundan,yogun ormanlik yapisindan bahsetmiyorum bile. Karadeniz bir cernobil gordu, olum sactilar enerji sacacaklarini idda ederek. Yeter taslamayin artik meyve veren agaclarimizi. Yazik!  

Artvin, Turkiyenin Isvicresi, cok daha essiz potansiyelleri var. Maden acacaginiza universite acin Artvin'e. 40 yil oncesinde, Turkiyenin en yuksek okuma orani olan sehirden bahsediyoruz, Laboratuarlar acin. Tersine goce tesfik edin, Insanlara kalkinmanin istihtamin sadece barajlarla madenle geleceginin soylemiyle konusma yapan adamlari duydukca aklimi kaciracak gibi oluyorum. Su anda yasadigim yer ormanlari engebesi vs. Savsat ile neredeyse birebir ayni. Fransa bu bolgeye Fransanin Silikon Vadisi misyonunu vermis. Tum avrupadan en tecrubeli bilim adamlari muhendisler, ormanlarin icinde ari kovani gibi kurulmus binalarda gercek Ar-Ge yapiyorlar. O labratuarlarin dibine universite kondurmus, gelecek nesillere dolayli olarak 'bilim adami' misyonu yukluyorlar. Oysa birileri cikmis #EtiBakır benim dogdugum topraklarda, eger maden acilirsa 3000 kisilik maden istihdami olusur, bu bir firsat diyor. Siz cocuklariniza sagladiginiz firsatlardan yukumlusunuz ve cocuklariniza madenci misyonu yukluyorsunuz. Sizin cocuklarinizin alin teriyle cikardigi urunun net gelirini ihale el degistiren sireketlerde dolanmasindan gocunmuyorsunuz. Madenciligi yermiyorum. Ama bilimsel bir gercegi hatirlatmada fayda buluyorum. Dunyada bulunan madenlerin, minerallerin tamami evren(uzayda) fazlasi ile mevcut. Uzay misyonlarina agirlik veren ulkeler ileride maden yuzunden aralarinda savas cikacaginin hesaplarini yapiyor. Biz ulkemizde acaba suradan petrol buradan altin cikarirsam dunya piyasasini etkilerim hayalleri kuruyoruz. Yine birileri, gunesin yaydigi enerjinin %11 inden bile faydalanamiyoruz, dunyanin hedefi, enerjiyi dunyanin kaynaklarini(petrol vs) kullanarak elde etmek yerine evrenden elde edelim, gunesi daha etkin kullanalim hesabi yapiyor. Biz daha fazla HES kurup , ustune yattigimiz topraga ihanet ederek, enerji, buyume, ekonomi bahanesi ile hem tuketimi kirbacliyor , hem de capasite arttirmaya calisiyoruz, Neyse cok konustum. Zaten ulkenin 5 yilda bir hazirlanan kalkinma planlarini okuyup da aglamamak zor. Sahsen aslinda cok onemli olup, icinde bir bilgi barindirmayan, fakat sayfalar suren raporla baska bir yerde karsilasmadim.

Yaylalarda ruzgar gulu ile elektrik ureten buyuklerim, bastigi topraga vefa icinde elinden geleni ardina koymayan, CED raporlarini mahkemelere kosturan abilerim , insallah devam edersiniz, Sevgiler! Bizlerse biriktiriyoruz. Kucaklarimizi doldurup donecegiz buyudugumuz topraklara, vatana vefali tohumlar ekmek icin.