Friday, January 14, 2011

Hayat 100 Metre Yarışıysa !

Her ne kadar yaradılışımız izin vermesede ,bazen ümitsizliğe kapılabiliyoruz! Kesinlikle iç sesimizden kaynaklı değil bu ,kendimize yetemediğimiz nadir dönemlerde ve çaresizlik içerisinde iç sesimize değil de anlatılan dayatmalara  kulak kesildiğimiz dönemlerde tek bir çözümün var olduğuna ikna ediliyoruz....

NE kötü bir akıl tutulması... yanıbaşımızdakileri göremeyecek,hissedemeyecek derecede tutulmak ,Elbette her kabus aydınlık bir sabaha uyanacak! Fakat insan oğlu devamlı doyumsuz arayışlar içinde ...bizi bu arayışa sürükleyenler de en çok sevdiklerimiz; bazen aile ,bazen nefis,klasik örnekleri vermek istemiyorum aslında sınavdır, üniversitedir,parlak binalar ,evlilik,boşanma,gün ışığına hasret maden işleri,kot pantolon taşlamak için çürüyen taze ciğerler,,,,  ne için..... aileme bakmak ,çocuğumu iyileştirmek,istediklerime sahip olabilmek,universiteye gidebilmek  ... peki ne için   .....neden sadece milyonluk şehirlerde yaşayarak,çocuklarımıza çöp kutularından hurda ayıklatarak,milyarlık araçları altlarına verip sürat yapmasını,kaza yapmasını sağlayarak,
   Düşünsenize koca türkiyedeki milyonlarca genç her sabah ve her akşam ,yıllarca  başkalarının bize dayattığı şeyleri yapıyor ,öğreniyor onların verdikleriyle besleniyor,bize vaadettikleri soyut statüler için değerlerimizi,sevgilerimizi düşünme yetimizi bir kenara itip can yakıyor,birbirimize  kıyıyor neler yapıyoruz..
peki ne için ....
 ... feda ettiğimiz değerlerimiz , daha iyi bir diploma ,iyi iş ,sıcak para,saygınlık .

Bu somut karşılıkların hiçbiri kulağa anlamlı gelmiyor.

Farketmiyormusunuz ! Bunların tamamının bize verilmesini bekleyerek yıllar geçirmek......

Oysa statünüz ne olursa olsun her İNSAN üzeri kapalı bir binada ,bir kaç dilim yiyecek ile 12 saatlik bir güne uyanıyor,12 saatlik karanlığa bürünüyor,cansız bedenimiz aynı toprağa gömülüyor,EN çok sevdiklerimiz, cansız bendenimiz kokmaya başladıktan birkaç gün sonra biz en sevdiğine tahammül edemiyor.

Eğer bir gerçek varsa oda şu ;
Sahip olmayı istediğimiz herşey aslında şu anda bizim ,yetinmeyi öğrenmeliyiz,çünkü sahip olduğumuz şu sağlam zihin ,güçlü solukla ve sevebilen bir yürekle en değerli şeye sahibiz,en değerlisiyle bile yetinemiyorsak ne ile yetinebiliriz.

Peki nedir hayatı canlı ve çekilir kılan ,masum bakışları sevdiren ,sebepsiz bir gülümseme ile sevindiren ?
DÜŞÜNÜYORUM DA !

Hayatta sevmediğin hiç bir şeyi bu vaatler uğruna yapmamalı.
Sevgi ,gerçek mutluluk yüreğimiz ve aklımız bizimle olduğu sürece bizi terketmeyecek.Artık insanlık olarak birbirimize,içimize dönmeli sıcak bir rüzgarı,yeşil bir elmayı hissetmekten kendimizi alıkoymamalıyız,
Algılarımızı açıp zamanın sanallığının farkına varmalıyız,
Bir olamıyorsak hiç olmamızın da bir manası yok!

Fikirlerimizi ve yetilerimizi özgür bırakalım !

Kullanılmayacak bilgi ve yeti yoktur .Bu ilahi beden ve ruh söz konusuysa aksine inanmıyorum!






Hayat 100 Metre Yarışıysa... | Video izle

No comments:

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2011

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2009

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2007

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2008

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2009