Friday, October 28, 2011

Kurultayın İkinci Gününden Notlar ;)

Neyse ki oturuma yarım saat geç kalan bir tek ben değilmişim .Saat 10 gibi sıkı bir tercih yapmam gerekti ve eş zamanlı düzenlenen oturumlardan E- devlet Üst Yapısı ile ilgili paneli seçtim. Açıkçası pişman da olmadım.Devletin e- devlet dönüşümünde ihtiyaç duyduğu araçlardan,eksik noktalardan bahsedildi.
   Açıkçası daha önce Gömülü sistemler sempozyumunda mersis projesi üzeride çalışan ,tübitak mensubu bir hocamız ile tartıştığımız konu tam da panelin bel keiğini oluşturuyordu.O gün tatıştığımız konu şöyleydi ; Evet hocam çok güzel ,üzerinde TC nufus cuzdanımızın işlemcili bir versiyonunu çıkardınız.Güzel şifreleme metotları kullanmışsınız ,boyutu cüzdana sığacak derecede küçülmüş ,işlevi artmış....Peki kartın işlevini biraz daha arttırmaya ; sağlık ,vergi ,nufus ,hukuk ,okul belki de maaş ödeme işlemleri gibi kamusal işlemleri tek kart üzerine entegre etmeye ne dersiniz ?
Değerli Hocam bu soruya şöyle yanıt verdi : Peki bu kartın üzerine kim imza atacak ?
Benim için şaşırtıcı bir cevaptı.
Hocam devam etti : Bahsettiğiniz kurumlar ,her biri ayrı bakanlığa bağlı kurumlar ve hepsi birbirine denk yetkilerde yani birinin imza yetkisi diğerinin üzerinde değil.Her birinin ayrı veri tabanları var ve hiç bir bakanlık veri tabanını bir diğer bakanlık ile paylaşmıyor.Bunu gözle almıyor. Nasıl olacak da bu durumda pek çok kart kullanmak yerine tek bir kartı hayata geçirebileeksiniz. ?
  Bu duruma da çözümüm vardı elbet fakat uluslar arası standartları kendimize uydurmak gibi bir durum söz konusuydu.Yeni okuyucu makineler vs.
  Kart olayını bir kenara bırakmıştım ve beni asıl üzen konu kamu kurumları arasında ne denli koordinasyonsuzluk olduğunu duymak ve bu durumun kolay kolay değişmeyeceğini dinlemek olmuştu.Yani her biri pek çok eksiklikle hantallaşmış , vatandaşa ufak bir işlem için bile şehir turu attıran kuruluşları bu dertten kurtaracak ,kurumların genelini kapsayan bir bilişim uygulaması yapmak söz konusu değildi. Altına kim imza atacaktı ???

    O günden bu güne sevindirici gelişmeler olmuş kamu kuruluşlarımız , daha önce tespit ettikleri bu koordinasyonsuzluk durumundan kurtulmanın yollarını aramaya başlamış.Eksiklerini tespit etmiş .Bizleri göreve çağırıyor. E - devlet yapılanmasında öncekinin aksine tek merkezden yönetilen bir yapı benimsemek istiyorlar ve bakanlıkların koordinasyon ve iş birliği içerisinde proje yönetmesini istiyorlar. Kalkınma müsteşar yardımcısının değindiği bu konuyu ben de bel kemiği olarak görüyor ve şu sözlerini size aktarıyorum.
"Türkiyede e- dönüşümü hızlandırıcı adımlar için ve e- devlet ,bilgi toplumu kavramlarını birbirinden ayırmadan ,işbirliği ,koordinasyon ve başarımın artırılması gerekir.    Mevcut kaynaklarımızı kullanarak ,kurumlar arası işbirliğini nasıl sağlayabiliriz ? Kısa vadede etkin çözümler üretmemiz gerekir. "

  Ayrıca Sayın Savaş Hocamız da , E- Devlet üst yapısını oluştururken yenilikçi örgütlenme mekanizmasına ihtiyacımız olduğundan ; Bu yapıyı kurarken bürokratikleşmeyi aşmamız gerektiğinden,yukarıdan aşağı değil aşağıdan yukarı bir örğütlenme yapısı benimsememiz gerektiğinden bahsetti.Ayrıca bilgi işlem birimlerinde çalışan insanların bilgisayar tamircisi olarak görülmemesi gerektiğinden , şirket içi e - dönüşümden sorumlu kişiler olarak görülmelerinin gerekliliğinden bahsetti.
  Şu soruları kendimize sormalıyız ,e -devlet üst yapısından neler bekliyoruz ? Hangi düzeyde bir organizasyon şemasına ihtiyaç duyuyoruz .Bu yapının ne yapmasını istiyoruz ?  Belkide sorunlardan yola çıkarak çözümlere daha kolay ulaşabiliriz.

Ayrıca Türksat Genel Müdürü Özkan Dalbay kısa konuşmasında en büyük problemin koordinasyon sorunu olduğundan tüm kurumların tek noktada birleştirilmesi gerektiğinden bahsetti. Ali Babacanın bir sözüne yer verdi "Olağanüstü bir eğitim reformu yaplmazsa ,2023 hedefimize ulaşmak mümkün değil."
  Bu anlamda Siyasi iradenin bu konuyu önceliklendirmesini ,özel sektör ,kamu ve birey bakışıyla dönüşümün hızlandırıması , vakit kaybedilmemesi gerektiğinden bahsetti.Devlet yapıları arasında güven ve hız sağlanmalı ...

  Sayın Turhan Menteş ise aynı konuşmada  , Vatandaş kelimesiyle sadece bireyin algılanmaması gerektiği ,Koordinasyonun bu bakışla sağlaması gerektiğini vurguladı. Beni şaşırtan bir şey de şuydu ,Bilişimi ön plana alma sebebi nedir sorusunu sormuşlar ve bilişimsizlik maliyeti hesaplamışlar,raporlamışlar.
  Son olarak da koordinasyon sağlanabilmesi için verilerin paylaşımının önemini vurguladı.
  Panelde bu hantallığa bir örnek olarak ,üst düzey bir devlet memurunun iki ayrı kurumda çalışma ,(iş günü) bilgilerinin farklı olmasından dolayı ,yakınları devrede olmasına rağmen 20 gün boyunca emekli olabilmek ve bu hatayı düzeltmek için uğraştığını emekli memurunun ağzından dinledik..    devamı gelecek :D

Wednesday, October 26, 2011

28. Ulusal Bilişim Kurultayı

Merhaba, uzun bir aradan sonra ,geçmiş yıldan bu yana üzerinden tam da 1 yıl geçen ,bu yıl ki adıyla 28.Ulusal Bilişim Kurultayının tekrar Ankara da başlamış olduğunu yazmak istedim.



(Dip Not : Türkiye Bilişim Derneği tarafından her yıl düzenlenen ve bilişime taraf tüm kesimlerin yer aldığı Bilişim 2011 "28. Ulusal Bilişim Kurultayı" Dijital Türkiye Platformu işbirliği ve sinerjisiyle 26-29 Ekim 2011 tarihlerinde JW Marriott Hotel Ankara'da gerçekleşecek.)


 Bu gün oldukça hareketliydi ,salona girdiğimde Ulaştırma Bakanımız konuşma yapıyordu.Sonrasında Faruk Eczacıbaşı ve TBD Onursal Başkanı Prof.Dr Aydın Köksal konuşma yaptı.Sonrasında ingilizce  yapılan bir panel vardı ,konuşmacıları Amerika ,Meksika ve İngiltereden gelmiş olan panelde akademik dünya ,iş dünyası ve siyasi temsilciler vardı.Sosyal medyanın etkilerinden , Arap Baharından Wall Street ,Londra olaylarından bahsedildi. 
   Bu hoş panelin sonrasında Gani Müjde ile biraz mizah ve kokteyl ile günü kapattık.Yarın ki oturumlar daha heyecanlı olacağa benziyor.Umarım beklediğim gibi çıkar.

  Kurultay toplamda 4 gün sürecek.Sonrasında Ankara Beypazar ında Trekking düşünüyoruz. Akşamı da artık   Edirneye dönüş .... İkinci günün izlenimlerini ve ilk günün panel ayrıntılarını yarın paylaşacağım.Sanırım Uykuya yenik düştüm :(

Tuesday, October 11, 2011

Ekşi Sözlükte Aborjinler,Aforizmalar:D Sadece telaffuzu benzer :)

silah olarak bumerang kullanırlarmış: iki türmüş bumerangları; biri şu filmlerde görülen cinsten, havada yarım daire çizipmatematiksel bir şaşmazlıkla çıkış noktasına geri dönenlerden. diğeri ise bir vuruşta öldüren cinsten.


kafesin biri, bir kuş bulmaya çıkmış.
(bkz: franz kafka)



“El, yapabildiğince sıkı tutar taşı. Olabildiğince uzağa atabilmek için sıkıca kavrar. Yol, işte o kadar uzağa götürür insanı.”

"yoksunlugunu bir erdem yapip cikariyorsun."
"birincisi, herkes yapiyor bunu, ve ikincisi, bu tam da benim yapmadigim bir sey, ben yoksunlugumu yoksunluk olarak alikoyuyorum, batakliklari kurutmuyor, onun sitmali buhari icinde yasiyorum."
"iste sen bunu bir erdeme donusturuyorsun."
"daha once de dedim ya, herkes gibi. hem bunu yalniz senin hesabina yapiyorum; benim dostum olarak kalman icin kendi ruhumun yaralanmasini kabulleniyorum."

Saturday, October 1, 2011

Ultrasurf Programı Üzerine Bir İnceleme

Aşağıda verdiğim linki kullanarak Ultrasurf Programının çalışma mantığı üzerinde hazırladığım dökümanı inceleyebilirsiniz.Umarım faydalı olur.
İyi Çalışmalar Arkadaşlar!

https://docs.google.com/leaf?id=1vbDiD9_EeTD11Skh_e9wgy6-kfkr0lT9lRc21nnZjH-hLe4U23dKG0tbJNc3&hl=en

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2011

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2009

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2007

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2008

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2015

Kendi Çalışmalarım

Kendi Çalışmalarım
2009