Go Oyununun Yapay Zeka Araştırmalarındaki Yeri
Bilgisayar, tavla ve damada dünya sampiyonlarini yenince kimse pek aldiris etmedi, ama 1997'de Deep Blue'nun Dünya Satranç Sampiyonu Kasparov'u yenmesiyle sonuçlanan karsilasma büyük yanki uyandirdi, çünkü pek çok kisi satrançta sansin çok az oldugunu, bu yüzden oyunun bilgisayarin asla edinemeyecegi bir zeka anlayisi gerektirdigini düsünüyordu. Insanlik bilgisayara yenik mi düsüyordu acaba?
Pek sayilmaz. Bilgisayarin düsünce tarzi insaninki gibi degil. Insanlar bir satranç maçinda oynanabilir hamleyle saçma hamleyi kolaylikla ayirt edebilirken, bilgisayar dogru hamleyi bulmak için hemen hemen bütün olasiliklari deniyor. Bu da aslinda pek zeka gerektiren bir sey degil!
Yapay zeka arastirmalari bu asamada devreye giriyor ve bilgisayari gelismis bir hesap makinesi olmaktan kurtarmaya calisiyor. Gelismis hesap makineleri satranç sampiyonlarini bile altedebildiklerine göre, yapay zekanin satranç programlari üzerinde kullanilmasina gerek yok. Iyi de bilgisayarin bizi yenemeyecegi incelik gerektiren hiç mi oyun yok? Var tabi: Go..
1980'lerin sonunda bilgisayar programlari Go oyununun kurallarini ögrenebilecek seviyeye ulasti. (Kurallar zor oldugu için degil, aksine çok basit olusu nedeniyle Bu da 25 kyu seviyesi demek. Insanoglunun 4 dakikada ulasabilecegi bir seviye..
1998'de en iyi Go programi seçilen Handtalk, 3 kyu seviyesindedir. Bu da ortalamanin altinda bir amatöre denk. (Düsünün, bir yil önce dünya satranç sampiyonu bir bilgisayara yenilmisti) Simdi hemen akliniza su soru gelebilir: "Eskiden beri bilgisayar programcilari satrançla ilgileniyor, programlar gelistiriyorlar. Go oyununu bilen kaç tane bilgisayar programcisi var ki iyi bir program yapilsin?" Bunun dogru olmadigini söylemek zorundayim, çünkü yaklasik 20 seneden beri, herhangibir profesyonel oyuncuyu yenebilecek bir bilgisayar programi için milyonlarca dolarlik ödüller bulunmakta! Internetteki bilgisayar go sitelerine göz atacak olursaniz, yüzlerce go programiyla karsilasirsiniz, ama programlarin çogu yavastir ve çok kötü oynarlar. (Ortalama 10-15 kyu)
Baska bir soru daha: "Önümüzdeki 15-20 yil içinde bu programlarin gelisip, dünya sampiyonlarini yenebilecek hale gelmeyecegi ne malum?"
Bu programlar elbette gelistirilecektir, ama bu hesap makinesi mantigiyla hareket edilirse, bizim torunlarimizin torunlari bile bu ödüllerin kazanildigini görmesi mümkün olmayacaktir. (*) "Satranç için de ayni seyler söyleniyordu zamaninda. Milyonlarca olasilik oldugundan. Bunlari ayirt etmenin olanaksizligindan...Go'nun da sonu böyle olmayacak mi?" Bu soruyu yanitlamak için önce satranç ve go arasindaki bazi farklardan bahsedelim:
Öncelikle en büyük fark, oyun basinda tahtanin durumundan ileri gelmekte. Satranç oyununda, oyun basinda bütün taslar tahta üzerindedir ve yerleri kurallara göre belirlenmistir. Bu da bilgisayar programcilarinin çok isine gelen bir özellik, çünkü düsünülmesi gereken iki ana nokta kaliyor oyunu programlarken: taslarin degeri ve durum degeri. Durumlarina bakilmaksizin, satranç taslarinin degeri söyle kabul edilir:
Taş | Puan Değeri |
Vezir | 9 |
Kale | 4,5 |
Fil | 3 |
At | 2,5-3 |
Piyon | 1 |
Bunun disinda taslarin en çok hareket yetenegi kazanabilecegi hamleler tercih edilir (Örnegin açilista ilk hamleyi Sah'in önündeki piyonu iki kare ilerleterek yaparsaniz hem vezirin hem de filin önünü açmis olursunuz). Bu durum analizleri sayesinde son 500 yilda gelistirilen pek çok açilis sayesinde satranç karsilasmalari her geçen gün daha da kaliplasmaya baslamistir. Ortalama 25 hamle süren bir satranç maçinin ilk 5 hamlesi degismez açilislar, sonraki 5 - 6 hamle de bu açilislarin devam yollarina göre oynanmakta, açilis ansiklopedisine uymayanlar (harikalar yaratmadikça) oyunu kaybetmektedirler. Neredeyse oyunun yarisi önceden bellidir. Günümüzde profesyonellerin oyunlarina bakacak olursaniz, oyunlarin büyük bir çogunlugunun beraberlikle sonuçlandigini görürsünüz. Açilislarinda en ufak bir hata yapmayan oyuncular, çok zekice bir hamle yapamayinca beraberlige boyun egiyorlar.
Go oyununda durum nasil o zaman? Go'da oyun basinda tahta bostur. Tutunacaginiz bir dal yok gibidir oyun basinda. Yeni kesfedilen bir adaya degisik yerlerden birlik çikaran bir ordu komutanisiniz. Yalniz, ayni anda düsman kuvvetlerinin de adayi istila etmekte oldugunu unutmayin. Onlardan daha genis alani kaparsaniz kazanirsiniz. Uzun yillar denenmis, kuvvetliligi ölçülmüs hamleler olmasina ragmen bunlar sadece oyunun ilk 5 - 6 hamlesini etkiler. Oyunun ortalama 200 - 250 hamle oldugunu düsünürsek bunun pek önemli olmadigini görürüz. Bir oyuncu açilislarin tümünü ezberlese bile bu ona pek bir sey kazandirmaz. Belirli bir yerden sonra ezberleyen ezberledigiyle kalir. Bu durum, elbette satranç için de geçerli ama oyunu bilmeyenin go'daki yenilgisi daha korkunç olur. Nitekim go programlari bu tip yenilgilere alisik! Go taslarinin belirli bir puan degeri yoktur, çünkü bütün taslar ayni sekle sahiptir. Taslarin degeri ancak tahtadaki yerlerine göre olusur, ama pozisyonlara göre bunlari bulmak oldukça zordur. Oyunu iyi bilen biri niye tasi suraya degil de onun yanina oynadigini yeni baslayan birine kolay kolay açiklayamaz. Taslarin tahta üzerindeki konumlarini gezegenlerin gökadalardaki konumlarina benzetebiliriz aslinda. Az ya da çok hepsinin birbirine etkisi vardir. Yeni baslayan oyunculara oyunun nasil gelistigi anlasilmaz gelebilir. Hamleleri yaparsiniz ve bir anda ne olup bittigini anlamadan küçük bir alana hapsedildiginizi anlarsiniz. Tecrübe kazandikça oyunun gelisimini kontrol edebilecek hale gelirsiniz. Go'nun bir baska özelligi de savasin yalnizca bir cephede degil pek çok cephede geçmesidir. Bilgisayarin kontrol edemedigi seylerden biri de hangi cepheye ne zaman önem vermesi gerektigi, hangisinin daha önemli oldugudur.
Peki bilgisayar go'da insani yenemeyecek mi? Yenebilir tabi! Ama insan gibi düsünmek sartiyla! Bu da yapay zekanin gelismesiyle ulasilabilecek bir sonuç. Bilgisayar programcilari, go oyunu programlamayi yalnizca bir meydan okumaya karsilik vermek için degil, yapay zeka arastirmalarinda önemli bir çigir açacak ilerlemelerin yolu olarak görmelidir.
(*) Satrançta olasi degisik oyun sayisi 10120 dir. OMNI Magazine'in Haziran 1991 sayisina göre, bu sayi go oyununda 10761'dir. Bu olasilik farki bile insana aradaki farkin büyüklügü hakkinda bir fikir verebilir.
Not : Alıntıdır.
1 comment:
Go oynamak isteyen var mı ? İlginç bir oyuna benziyor.....
Post a Comment